» Dünyanın En Hızlı Koşan Kuşu
En hızlı koşan kuş Devekuşu'dur (70 km/saat). DEVE KUŞU YETİŞTİRİCİLİĞİ Dünya
nüfusundaki hızlı artış, beslenme sorununun önemini ortaya koy maktadır. Bu
durum, insanları yeni kaynakları aramaya ve alternatif besin maddelerine yönelik
araştırmalar yapmaya ihtiyaç duyar hale getirmek tedir. İnsanoğlunda yenilik
arayışı ve daha iyisini üretme isteği vardır. Söz konusu isteğin gerçekleşmesi,
bilimsel çalışmalar ve teknolojik ilerleme lerin uygulanması ile mümkün
olacaktır. 20. Yüzyılda bilim ve teknolojideki gelişmelerin parelelinde,
hayvancılık önemli seviyelerde mesafe kaydet miştir. İnsanların sağlıklı ve
yeterli ölçüde beslenmesi için hayvansal pro teinler gereklidir.
Bilinen hayvansal protein kaynaklarına alternatif olması ve ülkemizin hayvansal
protein açığının kapatılmasına katkıda bulunması amacıyla, her yönüyle ekonomik
bir kanatlı hayvan olan Devekuşu yetiştiriciliği önemli olmaktadır.
Devekuşu kanatları küçülen ve uçma yeteneğini kaybeden kuşlar sınıfına giren
koşocuyürüyen kuşlardandır. Bu günkü yaşadığı bölgeler Afrika'nın doğusu ile
güneyindeki sıcak ve kurak iç bölgelerdir. Eski çağlarda Büyük Sahradan Orta
Asya çöllerine kadar uzanan geniş bir alanda yaşadığı bilinmektedir.
Yaklaşık 13-14 cm gaga uzunluğuna sahip olup ağzında diş yoktur. Kafası vücuduna
oranla küçük boynu uzundur. Boyları 2-2,8 m arasında değişir. İki tırnaklı uzun
ve güçlü bacaklara sahiptir. Baş boyun ve bacaklar sert ince, kanatlar ile
gövdesi gösterişli ve tüylüdür. Göğüs kemiği bulunmamaktadır. Erginlerenin canlı
ağırlığı 110-160 kg. arasında değişmektedir. Bunun doğada özgürce yalnız
Afrika'nın doğusu ve güneyinde rastlanmaktadır. Gerektiğinde ortalama 60 km/saat
süratle koşmakta hatta 90 km/saat hıza dahi ulaşabildiği bildirilmektedir.
Ayakları ile tekme atarak, gagası ile darbe vurarak kendisini korur. Ortalama
60/70 yıl yaşarlar. Bakım ve besleme ortamına göre 20-30 yıl damızlıkta
kullanılabilirler.
Evcilleştirilmeleri, tüylerinin kadın giysilerinde kullanılmasıyla başlamıştır.
Bu gün deresi eti ve tüyü İçin, başta Güney Afrika olmak üzere ABD, Avustralya,
Kanada, Çin, Zimbabve, Bostvana, Namibya, İsrail ve Avrupa'nın çeşitli
ülkelerinde çiftliklerde yetiştirilmektedir.
Ülkemizde Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesinde ve Kırşehir ile Antalya'da
damızlık verebilecek kapasitede üretim yapılmaktadır. Ancak ülkemiz için oldukça
yeni bir hayvancılık dalıdır. Giderek meraklı üretici sayısı artmaktadır.
ÜRETİMİ :
Devekuşlarının üretimi, tabii kuluçka ve kuluçka makinalarında yapılmaktadır.
Yılda 40 ila 100 arası yumurta veren dişiler erkeklerine nazaran daha ufak
yapılı olup, grimsikahve renklidir. Erkekleri ise siyah renkli olup kanat ve
kuyrukta beyaz renkli gösterişli tüyler bulunur. Dişiler 2-2.5 yaşında, erkekler
2.5-3 yaşında eşeysel olgunluğa erişirler. Dişiler genellikle Nisan-Eylül
döneminde yumurtlarlar. 2-3 gün arayla yumurtlar, iki haftalık bir aradan sonra
tekrar tekrara yumurtlarlar. 1100-1800 gr. Ağırlığındaki yumurtalardan yaklaşık
50 kadarı damızlık değerdedir. Bakım ve beslenme durumuna göre ve yumurta verimi
artabilir. Yumurtalardaki döllülük oranının artması için 1 erkek 2 dişi
şeklindeki eşlemelerde her iki cinsiyetinde aynı yaş grubunda olmasına dikkat
edilmelidir. Erkekler çiftleşme öncesi dişinin etrafında kanatlarını açarak dans
eder. Bu dönemlerde sinirli ve saldırgan olurlar.Kuluçkalık yumurtalar 13-18 C
derecelik % 22-25 nemli odalarda, temizlenip dezenfekte edilerek depolanır.
Uygun koşullarda 7-14 gün süreyle muhafaza edilebilir. Kuluçka süresi 42 gün
olup, döllük oranı %70, kuluçka randımanı %75 civarındadır. Kuluçka ısısı 36.2
C'dir. Fümigasyondan sonra hazır durumdaki kuluçka makinalarına yerleştiri len
yumurtalar 14 günde döllülük kontrolüne 39. günde de inficar bölümü ne
alınırlar. Çıkan civcivlerin ilk üç aylık dönemi en kritik devredir. Bu dön emde
%30 lara varan ölümler olabilir. Üç aylık dönemi atlatan civcivlerin yaşama gücü
oldukça yüksektir. Devekuşu yumurtası 24-25 tavuk yumur tasına eşdeğer
büyüklüktedir. Daha ziyade damızlık olarak kullanılması nın yanı sıra yemeklik
olarak'da kullanılmaktadır.
Devekuşu 9-12 aylık olduklarıda ( yaklaşık 90-110 kg) kesilirler. Eti kırmızı
renkli olup, yağsız ve kolesterolü düşük, yumuşak bir ettir. Avrupa ve
Amerika'da yaygın olarak kullanılmaktadır. Kilosunun 17-18 dolardan
Satıldığı ifade edilmektedir. Yağ oranı % 3, kolesterol miktarı ise dana etinin
yaklaşık % 55-60'ı kadardır. Et randımanı % 40-50 arasında olup en kıymetli
kısımları butlarıdır.Derisi devekuşunun en değerli ürünüdür. Sığır derisinden
3-5 kat daha dayanıklıdır. Kalite olarak timsah .Ve fil derisi ile
karşılaştırılabilecek düzeyde olup, suya karşı dayanıklı yumuşak bir deredir.
Güney Afrika'daki çiftliklerin gelirini % 75 ini deri, % 20 sini et ve % 5 ini
ise tüyleri teşkil etmektedir. Derisinden, şapka, eldiven, çanta ve bot
yapılmaktadır. Tüylerinin, moda sektöründe süslü giysi ve şapka yapımlarında
kullanılması evcilleştirilmesinin başlangıcı olmuşsa da bugün, eskisi kadar önem
taşımamaktadır. Ancak yine de 8 ayda bir kesilen tüyler bir gelir kaynağı olmaya
devam etmektedir.
SEVK VE İDARESİ :
Devekuşu yetiştiriciliği için üreticiler aşağıdaki sistemlerden birini
seçebilirler. Bu, üreticinin imkanlarına göre belirlenir.
a-) Ekstansif Sistem : Doğal koşullarda, açık alan yetiştiriciliği.
b-) Yarı Entansif Sistem : Yarı kapalı yarı açık alan yetiştiriciliği.
c-) Entansif Sistem : Tamamen kapalı barınaklarda yapılan yetiştiricilik.
Devekuşları için en uygun ısı 18-20 C dir. Yaşantılarını daha soğuk ve daha
sıcak ortamlarda da sürdürürler. Ancak soğuk ve yağışlı ortamları pek sevmezler.
Verimli bir üreme sezonu için sıcak ortamı tercih ederler. İstenen seviyede bir
üretim için besleme, bakım ve çevre ısılarına dikkat etmek gerekmektedir.
Devekuşlarını stresten uzak tutmalı, sevk ve idaresi yumuşak ve dikkatli
yapılmalıdır. Ani korku ve sert davranışlara meydan verilmemelidir. Bu durum
yumurta verimindeki ani düşmelerle kendini gösterir.
Erkekleri üreme mevsimi dışında dişilerle bir arada bulundurulmamalıdır. Dişi ve
erkekler çiftleşme dönemleri dışında birbirlerini görmediği takdirde daha yüksek
cinsel aktiviteye sahip olurlar.
Devekuşu çiftlikleri
enaz 2 m yüksekliğindeki çitlerle çevrilmeli, barınakların yüksekliği ise 3 m
den alçak olmamalıdır. Merada otlatılmaları için 10-15 hayvana 1 hektar,
dinlenme ve gezinti için ise 40 hayvana 1 hektar arazi düşünülmelidir.
BESLENME :
Devekuşu yetiştiriciliğinde büyük gider yem gideridir. Bu nedenle kısmen de olsa
meraya dayalı besleme daha ekonomiktir. Merada buldukları ot tohumları, yeşil ot
türleri yanında ufak böcek gibi bir takım canlıları da yerler. Diğer
kanatlılarda olduğu gibi dengeli beslenmeleri çok önemlidir. Toz yemler burun
deliklerine kaçmaması nedeniyle pek sevilmez. Hayvanın yaşa göre düzenlenmiş
rasyonlarla ve mutlaka peletlenmiş yemlerle besmeleri gerekir. Fakat bu fabrika
yemlerinde bilhassa vitamin ihtiyaçlarına çok dikkat edilmelidir. Yeşil yonca ve
diğer yeşil ot veya sebze çeşitlerinin kıyılarak yemlerine karıştırılması yemi
daha lezzetli ve iştah açıcı hale getirecektir.
Yemin Temel Besin Maddeleri :
A-) Enerji Maddeleri : Karbonhidratlar (tahıllar) ve yağlar.
B-) Proteinli Maddeler : Bakla, Soya fasulyesi, Yer fıstığı gibi yağlı
tohumlar ve küspeler.
C-) Vitaminler : Sentetik vitaminler ve yeşil yemler.
D-) Mineral Maddeler : Kemik unları, kireç taşı, midye kabukları ve
fosfor ihtiva eden kalsiyum bileşikleri ile tuz.
Bu besin maddelerinin karma yemlerdeki oranlarını yaş gruplarına göre dengeli
bir şekilde düzenlemek gerekir. Civciv, Piliç ve anaç yemleri özellikle kapalı
sistemlerde titizlikle hazırlanmalıdır. Yumurtlama döneminde kesinlikle yem
değişikliklerine gidilmemelidir.
Civcivlerin Beslenmesi : Yumurtadan çıktıktan sonra ilk 3-4 gün yiyeceğe ihtiyaç
duymazlar. Yumurta sarısındaki besin maddeleri bu süre içindeki ihtiyaçlarını
karşılar. Bu süre sonuna doğru yem yemeye başlarlar. Kümes ısıları tavuk civcivi
gibi düzenlenebilir. Yani ilk hafta 35 C daha sonra 20 C ye kadar azaltılarak
düzenlenir. Yeme alıştırma genelde lapa türü hazırlanmış yemlerle yapılmalı daha
sonra fabrikalarda hazırlanmış. Devekuşu Civciv Yemi verilmelidir. Bu yemler
minimum % 18 proteinli, 2600 Kcal/kg enerji, sindirimi kolay, bakteri mantar
yönünden temiz olmalıdır. 1-2 hafta sonra bu yemlerin içine kaliteli yeşil
yemler ilave edilebilir. Yemlerdeki kalsiyum oranı % 2 yi geçmemelidir. Fazla
kalsiyum bacak bozukluklarına sebep olabilir. Civciv yemi 40-50 gramla
başlayarak yaş ilerledikçe 500-600 grama çıkarılır. İçme sularının temizliği de
çok önemlidir. Temizliğe çok dikkat edilmeli su kapları günde birkaç kez
yıkanmalıdır.
Piliçlerin Beslenmesi : Civcivler 6 aylık olduktan sonra piliç devresine
geçerler. Damızlıkta kullanılacakları 2 yaşına kadar bu döneme uygun "Devekuşu
Piliç Yemi" ile beslenmelidir. %16/17 proteinli 2450 Kcal/kg enerjili % 2-2.5
oranında kalsiyum ve bunun 1/3 oranında fosfor ihtiva etmesi gereken bu yemlerde
selüloz miktarı civciv dönemine göre daha yüksek olabilir. Ancak yeşil yem veya
vitamin düzeylerine çok dikkat edilmelidir.
Damızlığa ayrılacak hayvanların yağlandırılmaması için yemlerin kalori düzeyi
titizlikle kontrol altında tutulmalıdır. Yedikleri yem miktarı günlük 1 kg dan,
giderek 3 kg a kadar yükseltilir. Yemlerin yapısı pelet şeklinde olmalı ve
imkanlar ölçüsünde yeşil yemlerle lezzetlendirmeye çalışılmalıdır.
Damızlıkların Beslenmesi : Dişiler 2 yaşında, erkekler ise 2.5- 3 yaşında
damızlık olarak kullanılırlar. Dişiler 18-20 aylıkken yumurtlamaya başlarlar ise
de 2 yaşından önce çiftleştirmeye alınmamalıdır. Günlük yem tüketimleri 5 kg' a
kadar yükseltilebilir. Kaliteli kaba yemlerle takviye edilerek "Devekuşu
Damızlık Yumurta Yemi" verilmelidir. Bu yemler, minimum % 15 protein, 2450-2500
Kcal/kg enerji, % 3-4 oranında kalsiyum %0.35-0.40 fosfor ihtiva eden, bakteri
ve küf yönünden temiz olmalıdır.
Ergin hayvanlar günde 1-1.5 kg taş yutarlar bunu hazımı kolaylaştırmak için
yaparlar. Her yaş dönemi için hazırlanan yemlerde vitamin düzeyi çok iyi
ayarlanmalıdır. Sağlıklı bir döl verimi için, bilhassa serbest otlama imkanı
olmayan yetiştiricilikte bu çok önemlidir. Yemler, diğer dönemlerde olduğu pelet
şeklinde olan, içme suları ve su kaplarını temizliğine dikkat edilmelidir. Bütün
yem çeşitlerinde önemli olan yemlerin ekonomik olmasıdır.
Hastalıkları :
Devekuşunun belli başlı hastalığı bulunmamaktadır. En çok ilk üç aylık ölümleri
kayda değerdir. Kuluçda yeteri kadar sıcaklık ve nem verilmemesi, havalandırma
sorunları, yumurtaların gereği kadar çevrilmemesi, kabuk altının artmasına çıkan
civcivlerinde yaşama gücünün düşük olmasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra
A,B, C, ve biotin gibi önemli vitaminlerin eksiklikleri tüm kanatlılar gibi
Devekuşlarında da çeşitli anomaliler meydana getirirler. İlk üç aylık dönemi
atlatan civcivlerin yaşama gücü yüksektir. Ancak en çok görülen bir sorunda ayak
bozukluklarıdır.
Kaynak: Tarım bakanlığı
Bu makale Çeşitli Bilgiler kategorisinde kayıtlıdır. Etiketler: Dünyanın
En
Hızlı
Koşan
Kuşu
Copyright © Erenet.NET Tüm hakları saklıdır. Yayınlanma 2006-12-24 (5889 okunma) Geri Dön Tavsiye Edin Yazdır |