Türk tiyatrosunun eski emektarı Halas Efendi, bir tarihte Trabzzon'a gitmişti. Zamanın valisi, tiyatroyu seven ince bir adammış. Temsillerin hiçbirini kaçırmaz, hepsine gider, onbeş gün sonra oyunlar bitince sorar:
-Buradan İstanbul'a mı?
-Hayır efendimiz, Giresun'a.
O tarihte Giresun mutasarrıflıkmış. Hemen baş katibi çağırıp bir mektup yazdırır:
Halas Efendi, Girasun'a varır varmaz, Mutasarrıf Bey'in huzuruna çıkar.
Mutasarrıf Bey, Babıali terbiyesi görmüş, nazik, utangaç, çelebi bir adamdır. Sanatkarları kabul eder, vali paşanın mektubunu alır, zarfı hürmetle açar, dikkatle okur, düşünür, yutkunur:
-Vali Paşa hazretleri... Sizlere elimden geldiği kadar yardım etmemi emir buyuruyorlar. Emirleri başım üstünde. Ancak, bendeniz, hayatımda birkerecik olsun sahneye çıkmış değilim. Hiç oyun oynamasını bilmem... Erenet.NET Önüme Rastgele Güzel Fıkra Getir |